Hamza Kaşgari ve ölüm fetvası

 "Hoşgörü dini" İslam, "adil düzen" Şeriat ve 21. yüzyılda şahit olduğumuz vahşet!

   Mevlit Kandili'nde Hz. Muhammed'e saygısızlık ifadesi içeren bir tweet atan 23 yaşındaki Suudi genci Hamza Kashgari Mohamad Najeeb, ülkesinde başlayan kampanya sonunda kâfir ilan edildi. Malezya'ya kaçmasına rağmen yakalandı. Ülkenin önde gelen din adamları Haşim'in durumunu tartışmak için biraraya geldi. Ulema heyeti, toplantı sonucunda Suudi gencin 'kâfir' olduğuna ve ölüm cezasına çarptırılması gerektiğine hükmetti.

   Gazeteci gencin yargılanması ve idam edilmesi için Facebook'ta, "Haşim Kaşgari ölüm cezasına çarptırılsın. Peygamberimiz saygıyı hak ediyor" isimli bir grup kuruldu. Sadece birkaç gün içinde grubun üye sayısı 10 bine ulaştı. Ülkedeki dini kurumlar, okullar ve vatandaşların binlerce mektup göndererek Haşim'i şikayet etmesinin ardından sonunda din adamları soruna el attı. Ve din adamları soruna el attığı zaman, neler olduğunu biliyoruz malesef.


   Kashgari'nin hakkında ölüm fetvası verilmesi talebine sebep olan tweet: 
"Senin hakkında sevdiğim şeyler de var nefret ettiğim şeyler de... Ayrıca senin hakkında anlayamadığım çok şey var. O yüzden senin için bu gece dua etmeyeceğim.

   Bu tür uygulamalara şahit olup da hala İslam'ın bir barış dini olduğunu savunanlar, bir zahmet iki dakikalığına dürüst davranıp, kafasını önüne eğip, bu gencin veya ailesinin yerine kendisini koymalı bence. Bu ve buna benzer şahit olduğumuz olaylar, Şeriat denilen iptidai sistemi devam ettiren ülkeler veya bunu savunan zihniyetteki 'insanlar' için, tarih sayfalarında birer utanç tablosu olarak kalacak, gerçek birer insanlık ve demokrasi ayıbı örneğidir. Ki zaten İslam yasalarıyla, yani Şeriat ile yönetilen bir toplumda "demokrasi ve düşünce özgürlüğü"nden söz etmek mümkün değildir. 

   Hamza Kaşgari'nin idam edilmemesi için bir imza kampanyası başlatıldı. Bütün dünyadan tepki yağarsa belki bu vahşete engel olunabilir. Benim de katkım olsun diyorsanız siz de bir imza atın, bu imza kampanyasına Türkiye'den bu kadar katılımın olması da ayrıca sevindirici.

  Kampanyayı imzalamak için tıklayın.
 

 

Yorumlar (9) -

  • İslamda zorlama yoktur. Allah ile kul arasına kimse giremez. Kul kusur yapıyorsa, Allaha karşı sorumludur. O' nu Allah'ta  başkası sorgulayamaz. Cezalandırmak da, haf etmek de Allahın tasarrufundadır.
  • Recep Bey
    İslamda zorlama yoktur diyorsunuz ama sanırım fıkıhtan bihabersiniz.
    Kaldı ki şeriatle yönetilen ülkelerin cezai uygulamaları bile birbirlerinden oldukça farklıdır. Bu yüzden bu dinin evrenselliğinin olduğunu sanmıyorum. Öyle ya her müslüman ülkenin müslümanlık anlayışı bile farklı olduğuna göre.
    Ayrıca videoda allaha ve peygambere küfürden bahsediliyor ve tövbe bile etse ölüm cezasından bahsediliyor. Ne kadar ilginçtir ki kuranda inanmayanlar için hayvandan sapığa her türlü söylem var.
    Neyse ben ve benim gibiler YAŞA VE YAŞAT'ı uygulamaya devam edelim. Onlar da kıtır kıtır bizi kesmeye.
  • Sizin demokrasi dediğiniz şey petrol için masum insanların üzerine bombalar yağdırmak mı? bakın medeniyetin beşiği dediğiniz avrupada polisin protesto yapan insanlara nasıl giriştiğine Amerikanın onlarca ıraklı kadına nasıl tecavüz ettiğini hatırlayın HA bu konuya gelince ben Allah'a küfretmenin çok büyük günah olduğunu biliyorum ve sadece yazdığınız bir tweet üzerinden bu çocuğun Allah'a küfretmediğini de anlıyorum arkadaşın da dediği gibi İslamiyet dininde zorlama yoktur o kul ile Allah arasında birşey ve günahının cezasını yine Allah verir Bir de not olarak İslamiyet dinini insanlar uygulamalarıyla tanıyor,yani tam olarak uygulayamamayla ... demek istediğim İslam dinini araştırmak isteyen varsa önce Kur'ana baksın sonra peygamberin sünnetine o da yetmezse alimlere başvursun Saygılarımla
  • ne o siz ateistlere karşıt düşünceli insanların düşüncelerini yayınlamak günah kırbacı gibi zor mu geliyor...
  • Çok haklısınız, İslam'ı anlamak isteyenlerin Kuran'a bakması yeterlidir, keşke siz de baksaydınız hatta:


    NİSÂ - 89. ayeti:
    "Arzu ettiler ki kendileri küfre saptıkları gibi sizde sapasınız beraber olasınız.Bu sebeple onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin.Eğer bundan yüz çevirirlerse yakalayın ve bulduğunuz yerde ÖLDÜRÜN.Onlardan ne bir dost edinin ne de bir yardımcı."

    TEVBE 5. ayeti:

    "Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde ÖLDÜRÜN; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eğer tevbe eder, namazı dosdoğru kılar, zekâtı da verirlerse artık yollarını serbest bırakın. Allah yargılayan, esirgeyendir."

    NİSÂ - 34. ayet
    "İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. Başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları DÖVÜN."

    BAKARA - 191. ayet
    "Onları yakaladığınız yerde ÖLDÜRÜN; onların sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın."


    Daha da çok var tabi ama sanırım bu kadarı yeterlidir İslam'ı anlamak için..

  • admin senin dediğin şeylere baktım haklı gibi görünüyorsun ama ben tevbe suresine baktım 5. ayetin mealini diyanetten inceledim ve dediklerin doğru ancak bunu bütün olarak oku şöyleki;
    TEVBE-4.AYET
    Ancak Allah'a ortak koşanlardan,kendileriyle anlaşma yapmış olduğunuz,sonra da antlaşmalarında size karşı hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiç kimseye yardım etmemiş olanlar,bu hükmün dışındadır.Onların antlaşmalarını,süreleri bitinceye kadar tamamlayın.Şüphesiz Allah,kendine karşı gelmekten sakınanları sever.
    TEVBE-5.AYET
    Haram aylar çıkınca bu Allah'a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün,onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin.Eğer tövbe ederler,namazı kılıp zekatı da verirlerse,kendilerini serbest bırakın.Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır,çok merhamet edicidir
    TEVBE-6.AYET
    Eğer Allah'a ortak koşanlardan biri senden sığınma talebinde bulunursa,Allah'ın kelamını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı.Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır.Bu,onların bilinmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.Aslında bir şeyi tam anlamıyla kavramak için tam okumak gerekir.Bak şu ayette şöyle söyleniyor demek doğru bişey değil bir konuşmadan bazı sözleri kesip biçmek gibi oluyor,bu yüzden sana öncelikle Tevbe suresinin tamamını okumanı daha sonra da Kur'an-ı Kerim'de şüpheye düştüğün ayetlerin suresini okumanı öneririm
  • Gelin bu yoldan dönün ateizm fayda getirmez ben sizi uyarıyorum,tamam ben çok dindar birisi değilim belki ama doğru dinde olduğumu anlıyorum ve ne desem boş sadece biraz araştırın diyorum ve pascalın dine bakış açınızı değiştirebileceğini düşünüyorum
    işte link bunu bir okuyun
    www.yakuter.com/.../
  • bu araplar acımasız cani 1995 yılıda benim babamıda idam ettiler hemde 8 yıl içeride yatırdılar suçuda extasy hap götürmek hiç kiselerin haberi olmadan yaptılar bu işi şerefsiler bunlar ben karşıyım kardeşim suçu ne olursa olsun böyle bir ceza olmaz hem dinimizde zorlama yok ömür boyu hapis et cana kıyılmaz ALLAH verdi ALLAH alır kuranda böyle birşey geçmiyor kendi başlarına adalet yapıyolar köpekler.
  • @ahmet taşdemir,
    Pascal kumarını öne sürerek bir dine inanmayı ne kendime, ne de inanacak olduğum tanrıya yakıştıramam, sen bunu mantıklı buluyorsan o da senin bileceğin iş tabi.

    Kuran'ı ve içeriğini birçok ateistin, dinini bildiğini iddia eden müminlerden çok daha özenle araştırıp irdelediğine de emin olabilirsin. Tevbe suresiyle ilgili söylediklerim hala geçerli, zira inananlarına "bulduğunuz yerde öldürün" diye emreden bir tanrıya iman etmektense, böylesine "insansı" özellikleriyle, bir insanın elinden çıktığı aşikar olan bir  tanrının varlığının da, yaratıldığı dönemdeki insanların bakış açısının eseri olduğunu mantığımla idrak edecek kadar tarafsız olabiliyorum. Korkular, düşüncelerimize ket vurmamalı. Sorgulamanı dilerim.

Yorum ekle